Doğan Kitap
Nisan 2016
200 sayfa
Canan Tan gazetelerde okuduğumuz,haberlerde izlediğimiz olayları bu kitabında biraraya toplamış.
Kaderine mahkum olmuş kadınların hikayelerini tüm gerçekliği ile yazmış bizlere..O dört duvara sıkışan hayatların,bulundukları yerdeki korkularının,acılarının,hüzünlerinin sesi olmuş diyebilirim Kelepçe için...
''Büyük konuşmasın hiç kimse!
Böyle bir olay benim başıma gelmez! demesin.
Asla diye başlayan cümleler kurmasın
Hiç ummadığınız anda,kapkara çukurun dibinde bulabilirsiniz kendinizi.
Tıpkı benim gibi...''
Her hüküm giymiş kadının dramı farklı bir hikaye olarak kaleme alınmış...
Mahkumlar arasında alkolik,kocasını öldüren,annesini öldüren,trafik cezası alan,çocuğunu öldüren,uyuşturucu tacirliği yapan kadınlar var..Hazin hikayelerini mahkumlardan biri olan Yeter abladan dinliyoruz...
''Filmi başa sarsam...
O bir kaç saniyeyi silebilsem hayatımdan....
Yeniden eski BEN olabilir miyim acaba?''
Kelepçe'yi okurken;bir dakika sonramızda kaderin bize oynayacağı oyunun hayatımızı nasıl değiştirebildiğini Yeter,Mimoza,Gonca,Kevser ve diğerlerinin hikayelerinden etkilenerek öğreniyoruz...
''Ölen birinin yüzünde gülümseme varsa mutlu ölmüştür
o insan.Annem gibi...''
Tabi ki her mahkum suçludur;fakat bazen ortada olan suçun neden-sonuç ilişkisinin de dikkate alınarak kişilerin yargılaması gerektiğini düşünerek yorumumu noktalarken,Canan Tan'ın Kelepçe adlı bu kitabını okumanızı da tavsiye ediyorum...
''Hiç uçurtma uçurmadım ben!Kumdan kaleler yapmadım,hiç..
Sokaklarda oynamadım.Kardan adam yapamadım.
Çocuğum ben ama çocukluğumu yaşayamadım...''
Keyfiniz ve okuyacağınız kitaplar
bol olsun
Hoşça kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder