Ezber Bozan Öğretmen

      GÖLGE-AHMET NAÇ

Yazar:Ahmet Naç
Yayın evi:Doğan Kitap
Sayfa Sayısı:238

   Hepiniz Ahmet Naç'ı tanıyordur eminim.İstanbul Esenler'de bir ilkokul sınıfını baştan yaratmasıyla haber bültenlerinde boy göstermişti.Günlerce izledik,internette sık sık karşılaştık.İyiki izlemiş,iyiki karşılaşmış,iyiki tanımışız onu diyerek başlamak istiyorum,,Hakkında söylenen yazılan her şeyin eksiği var fazlası yok diyebilirim...

 
   Her yerde söylendiği gibi bende söylemeden duramayacağım...Kitaba başlamadan önce Ahmet Naç'ın öğrencileri ile birlikte hazırladığı Çanakkale gösterisini mutlaka izlemelisiniz.Kitap bu gösteri ile bağlantılı çünkü..Benimsemek adına mükemmel oluyor...

''Teknoloji,insanlara yalnız kalınan anları için bir oyuncak vermişti,onları daha da

yalnızlaştırmayı başararak...''

Gölge'nin benim için bir başucu hatta kalpucu kitabı olduğunu söyleyebilirim.

Öğretmenlerin,öğrencilerin,velilerin okuması gereken,hatta bence öğretmen olacakların zorunlu ders olarak okuması gereken bir baş yapıt...

''Yaşayamadıklarım değil,yaşadığım ne varsa onlar beni ben yapacak.

Yaşamak istediklerimi tek tek bana vererek...''

   Ahmet Öğretmen günümüz eğitimcilerinin,eğitim verirken yaptıkları hataları,eksikleri bir bir dile getirmiş kitabında...

   Öğrenim hayatım boyunca birlikte okuduğum öğretmenlerim arasında kahramanım,idolüm dediğim üç öğretmenim vardır;ama inanın Ahmet Öğretmen gibi bir öğretmenin o mükemmel çocuklarından biri olmak,onu tanımak,rol modelim olarak almak çok isterdim..Öğrencileri gerçekten çok şanslı...

''Kim bilir...Belki en önemli şeyler muhakkak 

paylaşılmayı ister...''

   Kitabın isminin neden Gölge olduğunu merak ediyorsanız,kitabı okumadan asla anlayamayacaksınız...Onun izinden gittiği gölgeyi okurken o eşsiz kişiliği bir kez daha tanıyacak,hatta o büyük insana bir kez daha hayran olacaksınız....

''ADINI UNUTTURMAYA ÇALIŞSALAR DA GÖLGESİ BİLE YETİYOR

''ADAM''OLANA...

   Size şiddetle tavsiyemdir Ahmet Naç'ın  Gölge kitabı....

Okuyun,tadına varın ve her an yanınızda taşıyın.Ben ''Başucu kitabından'' çok daha güzel bir isim verdim bu kitaba...Kalpucu Kitabı...

Hemen okuyun...İnanın pişman olmayacaksınız....

''Önemli olan çok okumak,çok şey öğrenmek değil...

Ufkun genişlemeden bir adım ileriye gidemezsin!''

Keyfiniz ve Okuyacağınız kitaplar bol olsun

Hoşça kalın...                         

KOŞMASAYDIM YAZAMAZDIM...

Yazar:Haruki Murakami

Orijinal Adı:Hashiru Kata ni Tsuite Katuru Takini Boku na Kataru Kato

Yayınevi:Doğan Kitap

Sayfa Sayısı:176

   Yazarımız Haruki Murakami'yi sıkça duymama rağmen kalemiyle tanışmama bu kitabı vesile oldu.Açık yürekli ve temiz bir anlatımı olan Koşmasaydım Yazamazdım kitabında yazar koşu hayatı üzerinden yola çıkmış,yer yer kendini eleştirmiş.Tarz olarak hatırat diye adlandırsada kitabını bana günlük tadını verdiğini söyleyebilirim.

''Beden çökünce (olasılıkla) ruh da istikametini kaybediverir...''

   Murakami'nin roman yazmana nasıl başladığını,sigarayı nasıl bıraktığını,nasıl koşucu olduğunu ve bunun gibi hayatıyla ilgili birçok özel  bilgiyi bizlerle paylaştığı bu kitabı çok beğendim...

''Zaman ve enerjiyi ne şekilde dağıtabileceğimize dair bir sıralama gerekiyor.Belli bir yaşa kadar böylesi bir sistemi kendi içimizde oturtamadığımızda ömür denen şey,odağından yoksun,amaçsız bir 

hale geliveriyor...''

Haruki Murakami bizlere aslında;koşu kelimesi altında hayatını nasıl baştan yarattığını kanıtlıyor...Disiplin,spor,zaman gibi kelimelerin anlamlarını ne kadar yanlış ya da eksik değerlendirdiğimizi düşünürken bulabiliyoruz kendimizi birçok noktada...

''Yürekte açılan yaralar,bir insanın bağımsızlığı karşısında dünyaya ödemek zorunda

olduğu çok zor bir bedel...''

Benim bazı yazarların kalemine karşı özel ilgim vardır...Bu yazarların kitapları kütüphanemde olmasına rağmen hep üç-dört kitaptan sonra okurum...Bir seferde okuyup bitirmeye kıyamam onların kitaplarını..Sabahattin Ali mesela...Tıpkı şimdi Haruki Murakami olacağı gibi....

Kitaba,anlatıma doymak için aralara serpiştireceğim kitaplarını....

''Kitaplar size hikayeler anlatıp sonra da çekip gitmezler;onları insanlardan ayıran özelliklerinden 

biri de budur...''

Siz siz olun kitaplığınızda mutlaka Haruki Murakami'ye yer açın..Okuyunca bağımlılık yapacağının garantisini veriyorum...

Keyfiniz ve Okuyacağınız kitaplar bol olsun...

                                                HOŞÇA KALIN...                

The Catcher İn The Rye

Çavdar Tarlasında Çocuklar

Orijinal Adı:The Catcher İn The Rye

Yazar Adı:J.D.Salinger

Yayın evi:Yapı Kredi Yayınları

Sayfa Sayısı:198

   Fransız çevirisi nedeniyle ülkemizde Gönülçelen olarak bilinen kitabımız daha sonraki basımında orijinal adına daha yakın olan Çavdar Tarlasında Çocuklar olarak yayınlanmıştır.Bu yapıtsal eser The New York Times Bestseller listesinde uzun bir süre yerini korumuştur diyerek kısa bir bilgilendirme ile başlamak istiyorum yorumuma.

İnsanlar bazen,bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sanırlar...

   Kitap baş karakterimiz olan Holden Caulfield adında ergenliğin zorlu döneminde olan bir delikanlı tarafından anlatılıyor.Holden,ergenliğin verdiği hormonel uyumsuzluğun ve karamsarlığın zirvesinde olarak karşımıza çıkıyor.Bilindiği üzre bu döneme hakim olan argo anlatımlarla da karşı karşıya kalıyoruz..

Ona kartopunu kimseye fırlatmayacağımı söyledim,ama bana inanmadı.İnsanlar 

size hiç inanmıyorlar zaten...

   Başlarda olay kurgusu sıkıcı ya da ağır ilerliyor gibi gelsede,siz siz olun pes etmeyin ve okumaktan vazgeçmeyin.İnanın yarısından sonra kitap hareketleniyor.

   Kitapta aklıma kazınan en masum cümleyi de sizlere yazmak istiyorum:

Bir şeylere üzülüyorsam,tuvalete gitmem gerekse bile gitmem.Üzülmekten

                                             gidemem.Üzülmeyi bırakıp gidemem...

   Şunu da yazmadan duramayacağım affınıza sığınarak:

Beğeni herkese göre değişebilen,göreceli bir kavramdır.İnternet üzerinde mutlaka görmüşsünüzdür;kitap hakkında ''boş'',''zaman kaybı'' gibi söylemler var.

Anlatımı sıkıcı bulabilir,çok ağır anlatımlı diyebilir hatta tarzını beğenmemiş olabilirsiniz,ama bu algı farkından kaynaklanıyor olabilir,yaşınıza uymamış da olabilir...

Lütfen bunları göz önünde bulundurup hiçbir kitap hakkında ''boş'',''zaman kaybı'',''popüler kültür ürünü''gibi etiketler yapıştırmayın kitaplara...Eğer bir okuyucu iseniz,gerçekten okumak anlamak için okuyorsanız her kitaptan mutlaka alabileceğiniz dersler olacaktır...

Zaten bütün geri zekalılar kendilerine geri zekalı denmesinden

nefret ederler...

   Bence ara ara ele alınıp satırlar arasında tekrar göz gezdirilecek bir kitap Çavdar Tarlasında Çocuklar.

Bu kitabı benim için farklı kılan şey ne diyecek olursanız işte yanıtım:

Olayların sade,masum,dolaysız bir dille anlatılıyor olması.Hatta bir ergenin gözünden insanların sahteliğini görmek diyebilirim

Sakın kimseye bir şey anlatmayın.Herkesi özlemeye başlıyorsunuz

sonra...

Keyfiniz ve Okuyacağınız kitaplar  bol olsun

Hoşçakalın...                       

Dünyada Bir İlk:Kilitli Kitap

   Bugün size çok dikkatimi çeken ve okurken çok keyif aldığım hemde imzalı kitabım hakkında yorum yapmak istiyorum.12/11/2016 Tüyap Kitap Fuarından almıştım kitabımı ve çok büyük bir heyecan ile okumuştum.

Çok Kullanılmış Kalpler Dükkanı

Bilal Sami Gökdemir

Dolce Vita Kitap

365 sayfa

   Kitabın arka kapak yazısından bir satır yazarak başlamak istiyorum yorumuma:

   Kitabın içinde geçen olayın aşkla alakası yoktur...Aşkın bu olayla alakası vardır...

Eğer vıcık vıcık bir aşk romanı okumaksa niyetiniz hemen bu kitabı elinizden bırakın.Adında ve kilidinde var olan kalp sizi yanlış beklentilere sokmasın demeliyim...

Öyle hisset ki;

Konuşmadan duysunlar seni...

Öyle içini çek ki;

İnsanlar unuttukları merhametin yerini hatırlasınlar.

....ve sonra öyle çok ağla ki;

Gözyaşıyla temizlensin günahlar,yıkansın.

Ağlayanların yüzünde gülücükler açsın,

Cemre ol,düş yüreklere...

   

   Ne güzel demişsin Bilal  Sami Gökdemir yüreğine sağlık...

   Yazarımız bir ilk yaparak son 60 sayfası kilitli bir kitap ile çıkmış karşımıza  bu kitabında..Zaten kendisinin farklı bir tarzı olduğu diğer kitaplarından da belli oluyor...Bilmeyenleriniz varsa ''son sayfası yırtık kitap'' diyerek ufak bir ipucu yazabilirim sizlere...

   Baş kahramanımızın hayatına ortak olurken romanımızda bir yandan da sevgiyi,acıyı,yalnızlığı yeniden öğreniyoruz sanki...

Tanımadığınız insanları bile sevmeyi deneyin.

Gülümseyin onlara...

İnanın;incileriniz dökülmüyor öyle yapınca....

Şimdi bir dükkan hayal edin..Hadi kapayın gözlerinizi..Dükkanda seçebileceğiniz boş kutular var..İçeri girdiniz ve bir kutu seçtiniz..İçine hangi mutluluğunuzu ya da hangi acınızı kilitlemek isterdiniz??? Yorumlar da bu sorumun cevabını vermek isteyenleri heyecanla bekliyor olacağım...

Kimlerin neler bıraktığına,hayatlarında bu dükkanla neler değiştiğine şahit olmak isterseniz hadi ÇOK KULLANILMIŞ KALPLER DÜKKANI okumaya davet ediyorum sizi..

Hayalleri ümitler kurar,biz yıkarız...

 Gelelim kitabın kilit kısmına:

Kitabı okurken gözlerimizi dört  göz açıyoruz,tabi yazarımızın bizi yönlendirdiği kısımdan itibaren ipuçlarını bir güzel topluyoruz ve 303'üncü sayfaya gelip kilidin üç haneli şifresini girip kilidi açıyor son 60 sayfayı keyifle okumaya devam ediyoruz.Şifreyi bulamazsam,ya kitabın sonunu okuyamazsam diye korkmayın.Bilal Bey şifreyi çözemeyen okurlarını üzmüyor sosyal medya hesapları üzerinden sizlere yardımcı oluyor :)  Aklınızda olsun...

Yalnızlık,sadece insanın yanında kimsenin bulunmaması hali değil,

içindeki çocuğu kaybetme,onu küstürme halidir.

Gerisi laf-ı güzaf...

   Eğer yalnızlığı,sevgiyi,acıyı,ümitleri yeniden anlamlandırmak,bu duyguları özel bir olay kurgusunda içinize sindirmek istiyorsanız,duru samimi ve akıcı bir kitap arıyorsanız en önemlisi ipucu aramak benim işim diyorsanız hemen şimdi ya da sabah ilk iş Bilal Sami Gökdemir'in Çok Kullanılmış Kalpler Dükkanı kitabını alın ve kendinizi o gizemli hikayeye bırakın...

KEYFİNİZ VE OKUYACAĞINIZ KİTAPLAR

BOL OLSUN                       

HOŞÇAKALIN...                   

Siz Nasıl Bir Ailesiniz?

BAŞARIYA GÖTÜREN AİLE-DOĞAN CÜCELOĞLU

Başarıya Götüren Aile

Doğan Cüceloğlu

Yayın Evi:Remzi Kitabevi

Yayın Tarihi:Kasım 2016

Sayfa:192

Fiyatı:15tl

   Eğer çocuğunuzu seviyorsanız bu kitabı okuyun...Eğer başarılı olmasını istiyorsanız bir daha okuyun...

Şu dünyada her şeyin en iyisine layık çok özel bir çocuk var!

O,sizin evinizde yaşıyor...

   Biz anne babaların en önemli görevimiz çocuğumuzu topluma yararlı bir birey haline getirmek.Evet bu çok önemli,ama dikkat etmemiz gereken en önemli nokta yine aynı cümlede gizli aslında.BİREY...

   Çocuklarımızı bizim istediğimiz bir birey olarak değil,kendi beceri ve değerlerine uygun olarak yetiştirmeliyiz.Doğan Cüceloğlu'nun dediği gibi hayatı bir araba gibi düşünürsek,direksiyona çocuklarımız oturmalı.Bizler sadece kişiliklerine ve değerlerine zarar vermeden onlara yol göstermeliyiz...

Niyet sevgi dolu olsa bile eylem öfkeli ve korkutucu ise,karşımızdaki ancak o öfkeyi görür ve korku yaşar...

   Bizler çocuklarımızı eğitmeye çalışırken ''köstekleyen aile''değil ''destekleyen aile''olmalıyız.Onların hayatlarını keşkeler vadisi değil iyikiler ovasına dönüştürmeliyiz..

  Öğretmenleri özel kılan,çocuklarımızı emanet edecek kadar

onlara güvenmemizdir....

   Daha güzel bir dünya,daha mutlu ve umutlu yarınlar,geleceğin mutlu,huzurlu bireyleri için sizlerde Başarıya Götüren Aile kitabını mutlaka okumalısınız....

Keyfiniz ve Okuyacağınız kitaplar bol olsun

Hoşçakalın...

NE DERSİNİZ ERKEKLER SEVER Mİ?

ERKEKLER BAŞKA SEVER-NERMİN KILIÇMAN

Erkekler Başka Sever

Nermin Kılıçman

Mola Kitap

Editör:Emine Böge

Yayın Tarihi:2016

Sayfa sayısı:240

Fiyat:15 tl

   Kitabın adı çok çekici değil mi?

Hepimizin kafasında erkekler sevemez kanısı yok mudur aslında? Sevmeyi beceremez erkekler demez miyiz? Yürekleri taşlaşmıştır erkeklerin,kadın ruhundan anlamazlar diye düşünmez miyiz?

   

   Aslında hepimiz ne kadarda yanılmışız.Seven,anlayan,ruhumuzu emanet edebileceğimiz,sevmesine hayran kalacağımız kadar başka severmiş erkekler.İşte kanıtı NERMİN KILIÇMAN'ın ERKEKLER BAŞKA SEVER kitabı....

Nikah keramet göstermiyormuş gönlü başkasında olana,

Zaman kimseyi kimseye sevdirmiyormuş zorla.

  

    Adı kadar kapağıda dikkat çekici geldi bana.Erkeklerin anlatıldığı bir kitapta kapağın esrarengiz bir kadın resmi ile bizlere sunulması merak uyandırıyor gibi geldi bana...Doğruya doğru....

   Arka kapakta ;

   Aşka kapılarını kapatmış,kadınları yalnızca seks objesi olarak gören bir erkek ve erkeklerin sevebileceğine inanmayan bir kadın,birbirlerine aşık olabilir mi? 

   Kah eğleneceğiniz,kah şapkanızı önünüze alıp düşüneceğiniz,fakat mutlaka kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir kitap;ERKEKLER BAŞKA SEVER

demişler....

KİTAP HAKKINDA DÜŞÜNCELERİM

   Tek kelime ile bayıldım.Kitabın içinde Hasan'ın,Aral'ın,Çınar'ın,Mete'nin,Mustafa'nın hikayelerini okuyoruz.Hepsinin farklı yaşantıları,farklı kederleri var ama hepsi bambaşka seviyorlar...Hikayelerden birinde mutlaka kendimize dair bir şeyler bulmak mümkün.

   Yazarın bayan olup erkekler hakkında bu kadar derin duyguları bizlere aktarabilmesi de NERMİN KILIÇMAN'ın kaleminin ne kadar güçlü olduğunun en büyük kanıtıdır...

O kadar temiz ve duru bir anlatımı varki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.

O çok iyi biliyordu yalnızlığın her çeşidini.İki kişilik yalnızlık,kalabalıklar

içinde yalnızlık,sokaklarda,işte,arkadaş grubunda yalnızlık...

   Okudukça okumak isteyeceğiniz,tadına doyamayacağınız,sıkılmadan bir solukta bitirebileceğiniz bir kitap ERKEKLER BAŞKA SEVER.

Tavsiyemdir alın okuyun....

Vücudun görünen yerlerindeki izler ne kadar kalıcı olursa olsunlar,

kalpteki izler kadar acı vermiyorlar...

Keyfiniz ve okuyacağınız kitaplar bol olsun

    Hoşçakalın.                  

ŞU SEVDALAR TEVATÜRÜ-CAN BONOMO

   

          Yeni bir blogger ile tanıştığınız için öncelikle teşekkür ederek başlamak istiyorum.Bu yolda beni yalnız bırakmayacağınızı umut ederek ilk kitap yorumuma geçiyorum..HOŞGELDİNİZ 

   Şu Sevdalar Tevatürü  Can Bonomo

   Bibliyon Yayınları

   Kapak Tasarımı:Can Bonomo

   Sayfa Tasarımı:Eren Taymaz

   Sayfa Sayısı:111

   Fiyatı:15 Tl

  2017'nin ilk kitabı Şu Sevdalar Tevatürü isimli şiir kitabı oldu.Bu Can Bonomo'nun ikinci kitabıymış;fakat doğrusunu söylemek gerekirse benim ilk kitabından da haberim yoktu

Kendine has bir tavrı var Can'ın diyebilirim.Bir ölçü kalıbı kullanmamış şiirlerinde.Gayet rahat ve serbest,içinden geldiği gibi yazmış mısralarını...

Sen beni şakaklarımdan taşıran bir al kara

Başka başka aşklar yağsın zerine başka ol

Tenini terk eden ruhun son pozları

Okudum avare okudum anam itti

Zaten ne olacaktın Emile...

  Tıpkı şarkıları gibi şiirleri de fazla kalabalık geldi bana.Kitabı sevdin mi derseniz? Maalesef sevemedim.Affınıza sığınarak...

Kendi şahsım adına kötünün iyisi dediğim,en beğendiğim şiiri sizinle paylaşmak istiyorum.Belki fikir olur sizlere...

VASİYET

Ben ölürsem bir kutuya koyun İstanbul'u

                                                 Altın olsun kutu

                                                 Ölmek kolay sanılmasın

                                                 Bir çocuk şiirler okusun meydanlarda

                                                 Üvercinka mesela

                                                 Annem mavi giysin

                                                 Kimse ağlamasın

                                                 Galata Kulesi'ni ilk isteyene verin

                                                 Beyoğlu'nu göğe

                                                 Beni kitaplarımla gömün ölürsem

                                                 Şiirim toprağa karışsın

                                                 Ben ölürsem bir kutuya koyun İstanbul'u

                                                 Uyumasın

                                                 Gözleri karanlığa alışsın.

  En sevdiğim şiir bu oldu benim.Belki de içinde kitaplar geçtiği içindir kimbilir....

  Ama siz yinede Can Bonomo'nun kalemini merak ettiyseniz hemen alın bir deneyin isterseniz...

KEYFİNİZ VE OKUYACAĞINIZ KİTAPLAR BOL OLSUN

HOŞÇAKALIN..